HAWAII’Lİ ATALARDAN MEKTUPLAR – HO’OPONOPONO

Yazdır Yazdır 

HAWAII’Lİ ATALARDAN MEKTUPLAR

Hawaii Ulusuna

(veya Kalbinde Hawaii’li olanlara)

HO’OPONOPONO

Yaşamın Aynalarından Kendini İyileştirme

Hawaii’li Atalar ~ Karen Danrich “Mila” vasıtasıyla

22 Ağustos 2008

Kalbinde Hawaii’li olan Sevgililer,

Hawaii’li Atalar “Ho’oponopono” olarak bilinen şifayla ilgili bir konudan bahsediyor. Ho’oponopono direkt olarak “revize etmek, edite etmek, düzenlemek veya doğru hale getirmek” anlamına gelir. Ho’oponopono şifacıları, herhangi bir durumu iyileştirmek için, kişinin önce kendisini durumun içinde yansıtılan ne ise ondan iyileştirmesi gerektiğini anlar.

Mila ve Oa ile çalışan kişiler arasında anlatılan Ho’oponopono ile ilgili güzel kısa bir hikaye vardı. Bu hikayede bir psikiyatrist zihinsel hastaların bulunduğu bir hastanedeki altı hastanın dosyalarını gözden geçirir. Psikiyatrist kendi derinliklerine iner ve altı hastanın yansıtmış olduğu her neyse onu iyileştirmeyi seçer. Hastaların hiç birini görmez ve birer birer hastalar, taburcu edilecek kadar iyileşirler.

Bu nasıl olabilir? Hawaii’li Ataların bakış açısından, açıklaması kolaydır. Psikiyatristin ve hastaların yaşamlarının yansıtmış olduğu rüyaya dayanan kutuplulukta, psikiyatrist “akıllı” pozisyonunu ve hastalar “deli” pozisyonunu almıştı. Psikiyatrist akıllılık pozisyonunu salıvermeyi seçerken, hastaların delilik pozisyonunu salıvermesini sağladı ve hastaların her biri evlerine gidecek kadar iyileşti.

Ataların bakış açısından realite şudur; çoğu insanın bir şekilde hafifçe deli olduğu düşünülür. Akıllılık sadece bir yargılamadır ve varoluşun gerçek hali değildir; ve delilik de varoluş hali ile ilgili bir yargılamadır, delilik diğer bir insanın derisinin içinde yaşamadıkça anlaşılmaz. Birçok insan çocukluktaki travmalar ve parçalanmalar (bölünmeler) nedeniyle garip, olağandışı kalıplar, düşünceler veya davranışlar sergiler. Deli olan daha çok bölünmüş olabilir ve bundan dolayı psikiyatristin de deneyimlediği aynı davranışın daha fazlasını gösteriyor olabilir; ancak bunların hepsi ataların bakış açısından bir derecelenme, seviye konusudur.

Konunun gerçeği şu ki, çocukluktan ve diğer travmatik yaşam deneyimlerinden gelen bölünme, parçalanma niyet ile iyileştirilebilir. Travma salıverilirken, alanın parçaları ve bilinciniz, daha büyük bütünlükte tekrar bir araya gelirler ve garip davranış veya düşüncelerin bazılarının gerçekleşmesi sonlanır. Yukarıdaki psikiyatrist ve hastalar için, onların her biri kendi içlerinde sürdürdükleri akıllılık ve delilik ile ilişkili olan kutupluluğu salıverirken, çocukluktan ve ataların deneyimlerinden gelen bölünmeler kendini iyileştirebilir, böylece her biri daha büyük bütünlükle yeniden birleşir ve sonuç olarak hepsi şifalanırlar ve hastaneden çıkarlar. Psikiyatrist sadece hastaların kendilerini iyileştirmeleri için bilinçdışında (bilinçaltında) izin vermiştir; ve hastalar da iyileşmiştir.

Psikiyatrist ayrıca, deli olanların grubundaki tek akıllı olma gereksiniminden iyileşmiştir. Psikiyatrist muhtemelen deli bir ev halkı (muhtemelen alkolik) içinde büyümüştür ve kendi chi’sinin çoğunu, dünyanın kalanı ile dans etmek için yeterince doğru kalmaları için herkesi iyileştirerek harcamıştır. Psikiyatrist başkalarını akıllı bir rüya içinde tutma gereksinimini salıverirken, onlar da kendilerini iyileştirmeye başladılar ve o zaman onların gelecek yaşam dansları için, çok daha fazla rüya ve chi elde edilebilir oldu.

Ho’oponopono, Hawaii’li şifacılar arasında, her şeyin kendi içsel varoluş haliniz için bir ayna olduğu anlayışıdır. Eğer diğer kişi dengesiz ise, herkes için dengenin yenilenmesi için ohana (aile) içindeki herkesin iyileştirilmesi gerekir. Eğer topraklar dengesizse ve aile için bir şey sunamıyorsa, o zaman toprağı dengelemek için aile içindeki herkes iyileşmelidir.

Bu zamanda Hawaii’de, eski zamanlarda olduğu kadar ürün veremeyen tarot bitkilerinin ölümüyle ilgili konuşuluyor. Hawaii Üniversitesi’nden bilim adamları, ona saldıran virüse daha az maruz kalan daha güçlü bir bitki yaratmak için tarot bitkisinin genetik olarak modifiye edilmesini öneriyor. Hawaii’li gruplar kutsal bitkilerine dokunan bilime karşılar, onlar bunun problemi düzeltmeyeceğini anlıyorlar; problem önce o topraklarda yaşayan herkeste düzeltilmelidir. Son zamanlarda Mila yerel bir gazetede, Hawaii mahkemelerinin, tarot bitkisinin genetik modifikasyonu olasılığının 10 yıllığına askıya alındığını okudu. Mila bunu okumaktan hoşnut oldu.

Tarot bitkilerinin büyük bollukla büyüyememesine neden olan, Hawaii topraklarındaki dengesizlik nedir? Mila, Hanalei’nin tarot alanlarında sarı yaprakları ve hasta görünen bitkileri fark etti. Hawaii’li Ataların bakış açısından, Hawaii topraklarında yaşayan ve toprakları kutsamayan ve verdiklerinden daha fazla chi alan birçok insan var. Ayrıca her yıl bu toprakları ziyaret eden ve psişik atıklarını bırakan ve topraklara hiçbir şey vermeden çok şey alan sayısız turist var. Sadece Honolulu’da biriken psişik çöpler o kadar büyüktü ki, Mila adalara yerleşti, temizlenmesine yardımcı olmak için bir yılını orada geçirdi.

Bitkiler, topraklar ile dengeli alma ve vermede, vermek için tasarlanmıştır. Eğer topraklar tükenirse, bitkiler daha fazlasını verir. Tarot Krallığı topraklardaki chi eksikliğine karşılık verir ve sunabileceğinden fazlasını verir ve hastalanır. Böylece, bu ayrıca yağmur ormanları için de geçerlidir ve zamanla yağmur ormanları da hastalanır ve yüzlerce yıl önce var oldukları verimli hallerini kaybederler. Mila, Oahu’ya ilk geldiğinde, onu adalarda dolaştırdık ve topraklarımızın nasıl öldüğünü gösterdik. Ağladı ve ağladı ve ağladı ve sonra dedi ki, “Pekala, onu düzelteceğiz ve bunu birlikte nasıl yapacağımızı düşünüp bulacağız.”

Böylece Mila ve Oa ve onunla çalışmaya gelen birçok insan, bu dansın kendi atalarından gelen karmasını salıverirken, topraklarından verdiklerinden çok almalarının nedenini kendi içlerinde iyileştirmeye başladılar; ve toprakları kutsadılar ve kutsadılar ve kutsadılar ve kısa zamanda yağmur yağmaya başladı ve bitki örtüsü iyileşti. Bu on yıl önceydi ve Hawaii – Nei’nin iyileşmesinin başlangıcıydı ve Dünya Ana’nın kalp çakrasını iyileştirmek gerekliydi, Hawaii Dünya’nın kalp merkezinin altında oturur. Eğer topraklar iyileşmeye başlayamasaydı, Dünya Ana iyileşmeye başlayamazdı; ve böylece bu Mila’nın ve grubunun odağı oldu.

Kalbinde Hawaii’li olanlar kutsama gereksinimi anlar; yedikleri yiyecekleri veya aileyi ve dostları ve toprakları ve denizi ve buralarda yaşayan tüm yaratıkları sevgiyle kutsama. Sadece sevgiyle kutsama bazen toprakların, suların veya diğerlerinin iyileşmesini teşvik edebilir. Ancak, eğer kişi yaşam dansında mücadele etmek olarak görünen o şeylerin içinde kendisine yansıyan her neyse, bunları kendi içinde iyileştirmeyi seçerse, kutsamalar çok daha güçlüdür; veya ilişkilerinizde sorununuz olanların; hasta olabilen toprakların veya bitkilerin ya da suların yansıttıkları şeyleri kendi içinde iyileştirmek. Bu neden ve nasıl tam olarak bu şekildedir?

Kişinin dışındaki her şey, bilinçdışı olan kendinizin bazı parçalarının aynasıdır. Birçok bilinçdışı paralel planlar vardır, gerçekte hala DNA’nın iki ipliğinde var olanlar için toplam 24 paralel plan vardır. Yükselmekte olanlar için, usta olduğunuz yükselişin her aşamasında paralel yaşamları bütünleştirirsiniz ve bu nedenle daha az sayıda paralel rüyalara sahip olabilirsiniz. Birlik biyolojisi ile ilişkinizin nerede olduğuna bakmaksızın, etrafınızdaki her şey ve fiziksel planda sahip olduğunuz tüm deneyimler, Dünya’yı çevreleyen paralel fiziksel – olmayan rüyaların içinde sahip olduğunuz paralel deneyimler için bir tür aynadır.

Örneğin, kanser olan bir arkadaşınız varsa; paralel bir planda sizde kanser vardır. Eğer deli olan hastalarınız varsa, o zaman deliliği deneyimlediğiniz paralel bir hayatınız vardır. Eğer sakat ve tekerli sandalyeye mahkum birini tanıyorsunuz; sizin tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunuz paralel bir yaşamınız vardır. Eğer kendiniz hastaysanız ve sağlıklı olan birçok arkadaşınız varsa, hasta olmadığınız ve oldukça sağlıklı olduğunuz paralel yaşamlarınız vardır. Eğer bu hayatta evliyseniz, bir çok paralel yaşamda bekarsınızdır; eğer bu yaşamda çocuklarınız varsa, paralel rüyalarda çocuksuz olduğunuz bir çok yaşam vardır. İnsanlar tüm paralel planların sonucu olarak tüm rüyaları deneyimler; bu paralel planlar farklı şekilde yaşamış olabileceğiniz rüyaların bölümlerini yakalar.

Bu neden böyledir? İnsanlar ve Dünya’daki tüm krallıklar bilinçte düştüler ve DNA iplikleri azaldı; düşüşler arkada hala rüyanızın bir parçasını yakalayan Dünya’nın alanının kırılmış katmanlarını bıraktı. İki DNA ipliğinde, insanlar 24 rüyada eşzamanlı olarak var olur, bu rüyalardan sadece biri fizikseldir. İnsanların iki DNA ipliğinde bu kadar sınırlı olmasının nedeni budur ve sonuç olarak çoğu zaman ikilemlerine çözümler bulamazlar. Siz yükselirken ve kristalin DNA’nız gelişirken, ayrıca alan boyutunuz da artar ve paralel realitelerde tutulan ve parçalara bölünmüş olan rüyaları toplarsınız. Yükselen insanların, daha geniş alanlara sahip olmaları nedeniyle daha tam ve daha tatmin edici/gerçekleştirici rüyaları yakalamaya başlayabilmelerinin nedeni budur.

Bilinçsiz olarak yükselmekte olan birçok insan, her şeye rağmen paralel yaşamları bütünleştiriyor ve bu da etrafınızda ve ayrıca başkalarının deneyimlerinde rüyaların değişmesinin bir diğer nedenidir. Yukarda sözü edilen psikiyatristin yükselmekte olduğu ve deli olduğu ve bir akıl hastanesinde olduğu paralel bir yaşamı bütünleştirdiği bizim algımızdır; ve o fiziksel olmayan bir yaşamda bu deneyimi sona erdirirken, onun tedavi edebildiği hastalar da tamamlandılar ve iyileştiler. Belki bazıları yükseliyordu veya belki bazıları fiziksel bedenin mevcut olduğu fiziksel boyut ile başka bir planı ters kutuplaştırarak, deliliğin olduğu paralel yaşamları, akıllı yaşamlarla değiş tokuş ediyordu. Ancak, bunun nasıl gerçekleştirildiğine bakmaksızın, kendi delilik deneyimlerini realitenin paralel bir planında kendisi iyileştiren psikiyatrist nedeniyle, fiziksel yeni bir akıllılık rüyası aldı.

Biz neyi konuşuyoruz? Fiziksel olmayanı, fiziksel rüyalar ile ters kutuplaştırma? Bunu hayal etmek o kadar zor değil. Diyelim ki sokaklarda evsizsiniz ve paralel bir realitede büyük bolluğa sahip olduğunuz bir hayatınız var; evsizlik rüyasını, daha büyük bolluk rüyası ile değiş tokuş edebilirsiniz (yer değiştirebilirsiniz) ve bir iş, ev ve yeni bir hayatın yolunu bulabilirsiniz. Geçmiş zamanlarda Kahunalar (Hawaii’li spiritüel şifacılar ve öğretmenler) paralel realiteleri nasıl ters kutuplaştıracaklarını biliyorlardı ve çoğu zaman sonuç olarak her tür hastalıkları iyileştiriyorlardı.

Siz de yükselebilir ve daha büyük bolluk veya sağlık olan bir hayatı bütünleştirebilirsiniz ve o zaman ayrıca bu rüya fizikselde tezahür eder. Mila ve Oa birçok evsiz tanıyordu, onlar zamanla yükseliş vasıtasıyla farklı bir rüya yakalama yeteneğini elde ettiler ve bu da mümkündür. Mila ve Oa kendi yükselişlerinde daha önceki zamanlarda daha büyük sağlığın olduğu paralel yaşamları bütünleştirerek kendi sağlıklarını kazandılar.

Yükseliş ve niyet ile paralel yaşamları değiş – tokuş etmek arasındaki fark nedir? Paralel yaşamları ters yüz etmek ve fiziksel olmayanı fiziksel rüyalarla değiştirmek herkes için ıstırabı sona erdiremez; çünkü siz kendiniz için bir durumu tersine çevirirken, bir başka insan bunun tersini deneyimliyordur ve sizin arkada bıraktığınız istenmeyen rüyayı tersine çeviriyordur. Bu karma yaratabilir ve böylece yükselmek ve arzu ettiğiniz daha büyük rüyaları bütünleştirmek ve sonra onları tezahür ettirmek daha iyidir, o zaman deneyimde karmik neden yaratılmaz.

Herhangi biri nasıl yükselir? Yükselmeye niyet edersiniz ve sonra beden DNA’nın yenileyici olan başka ve daha tam setine tekamül etmeyi seçer. Yükselirken, paralel yaşamlarda kapana kısılmış, parçalanmış parçaları toplarsınız ve onları bütünleştirirsiniz; ve siz bunu yaparken ilişkili olan rüya fizikselde yaşanması için elde edilir olur. Uzun zaman önce Mila paralel bir yaşama yükseldi, orada bir yükseliş öğretmeni idi. Kısa sürede, bu paralel yaşamdan gelen rüya onun fiziksel rüyasını yakaladı ve öğretmek için sunduğu ilk sınıflara öğrenciler gelmeye başladı; ve bir çokları onun yükselen bakış açısından fayda görüp ona şifa için danıştı. Gayrimenkul olan eski rüyasını arkada bıraktı, yükseliş öğretmeni yeni rüyasını aldı.

Zamanla Mila Hawaii’ye öğretmek için geldi ve Hawaii’li Atalar onu sadece buraya yerleşmesi için çağırmadı, ayrıca o bizim kendi kayıtlarımızdan daha ileri yükselişi için bilgi topladı. Lemurya zamanında yaşayan Hawaii’liler kristal biyoloji taşıyorlardı. Bizler holografik idik ve Lemurya zamanlarında birlik biyolojisini taşıyorduk, kendilerini çevreleyen uyumsuz teknoloji nedeniyle daha sınırlı DNA’ya düşen Atlantislilerden daha uzun ömre sahiptik.

Lemurya tarihinde, teknolojiye ilgi duymuyorduk, spiritüel gelişim ile ilgiliydik; ne yazık ki nükleer bir savaş ortaya çıktı ve bu DNA’mızı bozdu. Tarihimizde tezahür eden durumlara üzülüyoruz; ve şimdi kaybedilen her şeyin yeniden elde edilmesine odaklanıyoruz. Bunu yaparak atalar olarak neden olduğumuz şeyi düzeltiyoruz ve bu bizim Ho’oponopono’muzdur.

Ho’oponopono’yu yaşamınızda nasıl geliştirirsiniz? Önce, sizinle ilişkili olanlarda kişisel yaşam aynaları değerlendirilebilir. Zor olan bir şeyle üzüldüğünüz yakından ilişkili olduğunuz kim? Yaşam dansınızın parçası olan zor durumlar nelerdir? Mücadele ettiğiniz durumun tersine sahip olan tanıdığınız biri var mı? Yazılı bir liste yapın. Sonra birer birer listenizde ilerleyin ve her birinin sunduğu ve birbirinize ayna olduğunuz kutupluluğa dayanan kalıpları iyileştirmeye niyet edin.

Bu işlemde Hawaii’li atalarınızın size katılmasına niyet edin, paralel yaşamlarda ve atalara ait deneyimlerde yaşam durumlarınızda kutupluluğun olma nedeninde dolaşmanıza yardım edeceğiz; ve siz ataların kendinizle ilgili size yansıyan şeylere yardımcı olmasına niyet ederken, her birinizle rüya zamanında çalışacağız ve onlar da kendini iyileştirme fırsatına sahip olacaklar. Çünkü, her biriniz ilişkili olan kalıpları salıvermedikçe, siz başkasının size yansıttığı şeyi iyileştiremezsiniz ve onlar da iyileştiremez, bu kalıplar uç kutuplulukta kurulmuş olan her birinizin rüyalarında girift (karmaşık) bir dokuda bir arada tutulmaktadır.

Aynalar çok kişiseldir. Belki siz, çok mücadele içinde olduğunuz ve boşanmayı arzu ettiğiniz çok zor bir partner ile evlisiniz. Partner size neyin aynası oluyor? Muhtemelen, onlar sizin paralel fiziksel – olmayan bir yaşamda kendinizin öykündüğünüz (benzemeye çalıştığınız) davranışı yansıtıyordur. Siz, partnerinizin yansıttığı hoşlanmadığınız tüm davranışlarla ilişkili olan kalıpları iyileştirirken, sadece partneriniz de kendini iyileştirmeye başlamayacaktır, ayrıca yeteri kadar değişebilirler, böylece onunla ilişkinizi devam ettirmeyi seçersiniz. Eğer yeterince değişmezlerse, o zaman siz yansıtılan tüm aynaları iyileştirirken, kutupluluk artık sizi ilişkide bir arada tutmayacaktır, çünkü onlar artık sizin yeni ortaya çıkan benliğinizin hakiki bir yansıması olmayacaklardır. Kısa süre sonra eş ayrılır ve siz aradığınız boşanmayı yaratırsınız. Bu, genellikle insanların ilk yerinde bir araya çekilmelerine neden olan zıtlıkların aynalarıdır; siz kendi içinizdeki zıtlığı iyileştirdikçe, mücadele ettiğiniz, kalıpları size yansıtanlar ya değişmelidirler veya ilişkinin sona ermesine neden olurlar.

Çoğu zaman yükselmekte olan ve içlerindeki kutuplulukları iyileştirenlerin arasında iş durumlarında birçok değişiklikler vardır. Aynalar değişirken, artık size aynalık yapmayanlar uzaklaşırlar. Bazen bu yeni organizasyonlar yaratır veya firmanın yeni sahipleri olabilir; bazen ofisin başka bir yere taşınmasına neden olur veya siz başka bir bölgeye taşınırsınız. Bazen kutupluluğun iyileşmesi işinizi bırakmayı seçmenize ve şu anda içinizde taşıdığınız şimdiki kutuplulukları yansıtan yeni bir iş yaratmanıza bile neden olabilir. Bazen büyük kutuplulukların iyileşmesi tamamen yeni bir bölgeye taşınmaya neden olabilir; terk ettiğiniz bölge artık sizi rüyada tutan düşünce formuna yeterince aynalık yapmıyordur.

Başka bir yere taşınmayı arzu edenler için, yaşadığınız bölgede size yansıtılan tüm kutuplulukları tamamlamayı seçmek, başka bir bölgede yeni bir rüyayı yakalamayı geliştirmeye yardımcı olacaktır. Eğer bu kalbinizin arzusu ise, şu anda yaşadığınız yerde birlikte yaşadıklarınızın ve birlikte çalıştıklarınızın size yansıttıklarının bir listesini yapın (size zıtlığı olanların). Sonra kutuplulukların bu grubunun tamamlanmasına ve taşınmak istediğiniz bölgede kutupluluğun yeni bir grubunun doğmasına niyet edin. Sonra sizi şu anda yaşadığınız o bölgeye bağlı tutan kutuplulukları salıvermede ve önünüzde yeni bir rüyanın ortaya çıkmasında atalarınızın size katılmalarına niyet edin.

Aynı niyet seti tezahür ettirmek istediğiniz diğer rüyalara da uygulanabilir. Diyelim ki bir sevgili tezahür ettirmek istiyorsunuz. Yaşamınıza bir bakın ve tanıdığınız, bir sevgili tezahür ettirmiş olan birini bulun. Belki onlar düğününe gitmiş olduğunuz birileridir veya sevgi dolu bir ilişkiye sahip olan bir arkadaşınızdır ya da evli olan kardeşlerinizdir, veya hatta eğer hala hayattalar ve birliktelerse anne babanız. Sizi bekar ve tek başına olmaya kutuplaştıran, tanıdığınız tüm çiftlere bakın ve yazılı bir liste yapın. Sonra listeyi gözden geçirin ve sizi yalnız olmaya bağlayan zıtlıkların kutupluluğunu salıvermeye niyet edin. Ataları çağırın, bu yaşamda bekar pozisyonu almanıza neden olan programlamalarla birlikte kalıpları ve düşünce – formlarını salıvermenize yardım edeceğiz; ve o zaman sevgili rüyasının tezahür etmesi çok daha olası olur.

Diyelim ki hastasınız ve belirli bir hastalığın iyileşmesini arzu ediyorsunuz. Bir kez daha, yaşam aynalarınızı değerlendirin ve fizikselde sağlıklı olanların veya kendi hastalıklarından kurtulmuş olanların hepsinin bir listesini yazın. Şimdi, sizi yaşam dansında hastalığın kutupluluğunda tutan tüm düşünce – formlarının tamamlanmasına niyet edin. Bu deneyimdeki atalara ait nedeni salıvermenize yardımcı olmaları için atalarınızı çağırın ve çoğu zaman, sizin soyunuz hasta iken, aynı soyların sağlıklı olduklarını keşfedersiniz; ve ayrıca sizin kendi soyunuz sağlıklı iken, diğerlerinin soylarının hasta olduğunu keşfedersiniz. Herhangi bir kutupluluğun tüm taraflarını sona erdirirken, başkalarındaki hastalığın nedenine katıldığımız yerler dahil, dansı tamamen bağışlamalıyız.

Bununla ne demek istiyoruz? Başkaları hastalığa mı neden oluyor? Başkalarında hastalığa neden olabilir misiniz? Çoğu durumlarda, kişi büyücü olmadıkça ve tahrip etmek istediğiniz birini temsil eden bir bebeğe iğneler batırmak gibi voodoo uygulamaları yapmadıkça, herhangi birinin başkasını hasta etmesi kasıtlı değildir. Ve evet, bunu yapanlar var, ama çoğunlukla eski zarar verme uygulamalarının gerçekleşmeye devam ettiği yerli kültürlerde. Ne yazık ki, bunun gibiler psişik niyet vasıtasıyla başkalarına kasten zarar vermede kendileri için karma yükleri yaratıyorlar; ve bu sadece neden olunan karma nedeniyle zarar görme deneyimine neden olur. Voodoo veya diğer türde zarar verici büyülere maruz kalanlar, genelde paralel doğadaki diğer atalara ait yaşamlarda başkalarına zarar vermişlerdir. Kendini ve başkalarını bağışlamakla, tüm oyun sona erebilir ve büyücüler artık ebediyen kendilerine ve başkalarına zarar verme gücünü kaybetmiş olur. Atalar ayrıca, bağışlayabilmeniz ve tamamlanmanız için, kendilerini bu tür dansta bulanlarla çalışacaklar.

Hastalığın nedeni, hastalığın kutupluluğunun hasta olan kişinin etrafında kalmasıdır. En ileri kutuplulukta, rüyalar benzer düşünce formlarına dönüşür. Bu yüzden hastalanan kişi, hastalık konusunda çok sayıda (bazen binlerce) rüyaya doğru çekilir. Sağlıklı insanlarsa, kutupluluğun bu yoğunluğunda, hastalık rüyalarını hasta olan kişiye yönlendirirler. Bu ne doğru ne de yanlıştır, Atlantis’in düşüşünden ve bununla ilişkili olan nükleer imhadan bu yana ortaya çıkan aşırı kutupluluğun dansının realitesidir. Bu imhadan ortaya çıkan radyasyon tüm rüyaların kendilerini yeniden düzenlemelerine neden oldu, bu rüyalar benzer ve paralel titreşimler üzerine kuruldu. Hasta olan kişi başkalarından hastalığın binlerce rüyasını yakalamayı seçmeye son verirken ve eğer yükselişte dans bağışlanırsa, o zaman rüyalar ayrılabilir, her parça hastalık için karmaya sahip olanlara geri döner. Bu, yükselişin son 40,000 yıl içinde insanların yakalandıkları rüyaların aşırı kutupluluğunu temizlemesinin bir biçimidir.

Deneyim için karma konusu hariç, birlik biyolojisi bu şekilde bir araya gelen insanların rüyalarını sahiplenmez. Mila ve Oa’nın programındaki çoğunluk, birdenbire yaşam deneyimlerinde ortaya çıkan binlerce ölüm rüyasıyla uğraşır ve sanki kendileri hastalanmış gibi buz keserler. Böyle yükselenler hastalık karmalarını çabucak affetmeyi öğrenmeyi seçip bu tür rüyalardan bağımsızlığı öğrenir ve giderek o rüyaları yasal olarak ait oldukları yere iade ederler. Ayrıca titreşimini yükseltip belli tür rüyalara şahit olanlar da aynı şeye niyet edebilirler. Ataları çağırın, böyle bir deneyimde size yardımcı oluruz. Hastalık karmasını yaşamaya ihtiyacınız yok; onu bağışlayabilirsiniz; ve bu da tarihte bu zamanda yükselişin armağanıdır.

Gerçekçi olarak, rüyasını deneyimlemeyi gerçekten istemediğiniz herhangi bir karmayı yaşamaya gereksiniminiz yoktur. Yaşam dansında yeterince mücadele tezahür eder. Bu da, daha büyük bolluğun rüyanıza akabilmesi için temizlenecek iyi bir kutupluluk aynasıdır. Yaşam dansında bolluk içinde olanların bir listesini yapın. Sonra içinizde onların yansıttıkları kutupluluğu temizlemeye niyet edin ve yardımcı olmaları için atalarınızı çağırın. O zaman kalbinizin arzusunu yeterince gerçekleştirmenin orta yolunu sağlayan bir rüyayı yakalamayı öğrenirsiniz.

İçinizdeki kutupluluğu değerlendirmenin bir diğer kolay şekli, içsel ailenize bakmaktır. İçsel aile, kendi içinizde kendinizle nasıl ilişkili olduğunuzun aynasıdır. Eğer içinize bakarsanız ve içsel ailenizi karışıklık içinde görürseniz, içinizde uyumsuzluk, kopukluk içinde olduğunuzu bilirsiniz. İçsel ailenin kopukluğu yaşam dansında başkaları ile uyuşmazlığa neden olur; bu, varoluşunuzun içsel haline verilmiş, kendinize çağırdığınız rüyadır. Ho’oponopono ile içsel aileyi iyileştirin, dışsal yaşam durumunuz da değişecektir, daha uyumlu olacaktır.

Bu neden böyledir? İnsanlar holografiktir. Eğer varoluşunuzun içsel hali uyumsuz ise, yaşam rüyanıza uyumsuzluk çekersiniz. Biz ataların her zaman anahtarların içinizde yattığını söylememizin nedeni budur; ve önce içinizdekini değiştirmeden kendi dışınızda değiştirebileceğiniz hiçbir şey yoktur. Ayrıca bu nedenle, kendinizin dışında bir guru aramak asla sizi yuvaya götürmeyecektir; yuvaya dönüşünüz içinizden gelir. O zaman diyebilirsiniz ki, “Peki, Mila ve Oa’dan ne haber? Onlar guru değil mi?” Hayır, değiller ve kendi kişisel sağlıklarına, içlerine odaklanmalarını sağlayarak başkalarına rehberlik yapıyorlar ve yaşam dansında dışarıdakini yargılamadan önce içine bakmaya istekli olan bir grup kurdular. Bu çok farklı türde bir grup yaratır, gruptaki herkes kendi ho’oponopono’sunun tam sorumluluğunu alıyor ve bu diğer gruplardan daha büyük uyuma neden oluyor. Tüm insanlar iyileşmek için içlerine döndükçe, herkesin kendi varoluş halinin sorumluluğunu almasının ve ho’oponopono vasıtasıyla bunu temizlemeyi seçmesinin sonucu olarak, yaşam dansında daha büyük uyum doğar.

Çoğu insan ilişkileri sürekli olarak yargılamada dans eder. Kişi bunu iyi olarak yargılar, başka bir şeyi kötü olarak yargılar; ve kendinizi yargılamak belki de bildiğiniz diğer şeylerden daha kötüdür. Yargılama ho’oponopono’yu kullanmada faydasızdır ve atalar sahip olduğunuz yargılayıcı düşünceleri önemsememenizi önerir, bunun yerine içinize gidin ve arzu etmediğiniz bir rüyayı yaşamanıza neden olan birbirinize yansıttığınız kutupluluğu görün. Eğer tamamlanmamış hissediyorsanız ve tüm etrafınızdakilerin kendi yaşam amaçlarını ve rüyalarını gerçekleştirdiklerini görüyorsanız, sizi başarısızlığın kutbunda tutan şeyin ne olduğunu görmek için içinize bakın. Diğer taraftan, rüyalarını başaramamış arkadaşlarınız varsa, neden sizin başarılı olma kutbunu taşıdığınıza ve arkadaşlarınızın başarısızlık kutbu taşıdığına bakın; iyileştirmeyi ve bağışlamayı seçin ve sonra her biriniz içinizde arzuladığınız rüyaları yaratabilirsiniz. Bu, yaşam dansındaki herkes için daha büyük mutluluk getirir.

Belki de en büyük sefalet, insan rüyasında deneyimlendiği şekliyle tüm zamanların en uç kutupluluğunun dansında yaratılmıştır. Çünkü aşırılıklarda, yoksulluk ve açlık çekmeye götüren aşırı yoksunluk vardır; hastalığa yol açan aşırı fiziksel yoksunluk vardır; ve terörizme, savaşa, avlanmaya, Dünya’nın kaynaklarını aşırı miktarda soymaya ve yaşam dansında tanık olabileceğiniz tüm diğer aşırı davranışlara yol açan aşırı suistimal vardır. Sefalet çoğu zaman kişiseldir, ama ayrıca Irak ve diğer savaş bölgeleri gibi yerlerde kollektiftir. Bu, Irak gibi savaş bölgesine neden olan belirli bir bölgede milyarların toplandığı savaşın uç rüyalarıdır.

Yükselen insan grupları, bu rüyaları hakikatte ait oldukları yere geri döndürerek bu doğadaki milyarlarca rüyayı parçalamayı seçiyor, o zaman fizikselde savaşlar değişebilir ve savaşa dahil olan insanlar kendini iyileştirme sürecine başlayabilir. Bu, kollektif ho’oponopono’nun bir örneğidir. Mila ve Oa, okullarındaki insanlarla kollektif ho’oponopono’ya katıldılar, çünkü onlar bizi selamlamak için adalara ilk gelenlerdi. Kollektif ho’oponopono’yu anlayan birkaç grup daha vardır; ve bu nedenle Dünya Ana, küresel ho’oponopono vasıtasıyla kendi problemlerini iyileştirmek için bu grupla çalışmayı seçiyor. Bunun gibi rüyaya dayanan fikir birliği (ortak karar), daha büyük birlik, barış ve neşenin yeni yarınlarını doğurmak için değiştirilebilir.

Yükselmekte olan insanlar, yaşadıkları ya da seyahat ettikleri yerlerdeki toprakların, suların veya diğer tehlike altındaki bölgelerin iyileşmesine katkıda bulunmayı seçerek kollektif ho’oponopono’ya katkıda bulunabilir. Etrafınıza bakın ve yaşadığınız yerdeki tehlike altında olan bölgelerin listesini yapın. Şimdi, aynada yansıyan Dünya’yı yaralayan kutupluluğu iyileştirmeye niyet edin. Dünya’nın yaraları, fizikselde sizi hasta eden bölgelerle ilişkili bile olabilir. Bu neden böyledir? İnsanlar uyumsuzluğu içselleştirir, özümser ve çoğu zaman yakınlarındaki uyumsuzluğa dayanan toksik toprak veya sudan hastalık kaparlar ve bu hastalığı veya bedenin sağlıksız bölgelerini daha da kötüleştirir. Toprakların tehlike altına girme nedeninden dolayı, tehlike altında olma gereksinimine dayanan kutupluluğu salıvermede, hem siz hem de Terra (Dünya’nın bilinci) kendini iyileştirmeye başlayabilir. Siz, biz ataları çağırırken, şifanın tamamlanabilmesi için Dünya’ya zarar veren atalara ait karmayı salıvermeye yardımcı olmak için sizinle çalışırız.

Küresel ho’oponopono, insan rüyasındaki küresel uyumsuzluğu iyileştirme ortak amacında bir araya gelen insan gruplarını gerektirir. Mila ve Oa on yıldır organize ettikleri her olayda küresel uyumsuzluk üzerinde çalışmaktaydılar. Küresel uyumsuzluğun çözülmesi zordur, çünkü belirli bir bölgenin savaş veya kirlilik ya da Dünya’nın kaynaklarını aşırı tüketme rüyalarını çağırma nedenine katkıda bulunan karma ve deneyimin çok fazla katmanı vardır. Ancak, yıldan yıla Terra’nın bazı rüyaları, bu olaylarda ve organizasyonlarda yapılan her küresel ho’oponopono ile değişti.

Bu çalışmanın sonucu olarak, insanların Dünya’nın kaynaklarına daha çok özen gösterdiği ve tükettiğiniz eşyaları yaratmanın başka araçlarını düşündüğü yeşil hareket ortaya çıkıyor. Ayrıca insanlığı birbiriyle savaşmaya son vermeye sevkeden yükselen bir barış hareketi var, ama fizikselde rüyaların gerçekleşmesindeki gecikme nedeniyle, bu sekiz – on yıl tezahür etmeyecektir; ancak bu barış, küresel ho’oponopono ve insanların Dünya’nın rüyasına dayanan kutuplulukta savaşma nedenlerindeki kalıpların salıverilmesi nedeniyle geliyor. Ayrıca ilerde emisyonsuz ve ucuz olan yeni bir yakıt olacak ve insanların neden olduğu toksik çevreyi temizlemek için iş alanı (meslek) ortaya çıkacak. İnsan rüyasındaki bu değişimler, küresel ho’oponopono olmadan mümkün olmazdı.

Sizden bu düşüncelerle ayrılıyoruz.

Aloha Nui Loa

Hawaii’li Atalar

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

Copyright © 2008 Karen Danrich. All Rights Reserved.

http://ascendpress. org