BİR HOLOGRAMDA MI YAŞIYORUZ?
Fizikçiler evrenimizin başka bir kozmosun yansıması olabileceğine inanıyor
- Holografik prensip yerçekiminin ince, titreşen sicimlerden geldiğini iddia ediyor
- Bu sicimler daha yassı kozmosta gerçekleşen olayların hologramlarıdır
- Bu teoriye göre, deneyimlediğimiz her şey bu yassı bölgede gerçekleşen olaylar olarak tanımlanabilir
- Bu, modelin doğruluğunun matematiksel olarak ilk kez test edilmesidir
Evren bir hologramdır ve – bu makale ve üzerinde bunu okuduğunuz cihaz da dahil her şey yalnızca bir yansımadır.
Bu, teorik fizikçi Juan Maldacena tarafından 1997’de önerilen tartışmalı modele göredir.
Şimdiye dek garip teori hiç test edilmemişti, ama son zamanlardaki matematik modeller akıllara durgunluk veren prensibin doğru olabileceğini ileri sürüyor.
Teoriye göre, evrendeki yerçekimi ince, titreşen sicimlerden geliyor. Bu sicimler daha basit, daha yassı kozmosta gerçekleşen olayların hologramlarıdır.
Profesör Malcadena’nın modeli evrenin dokuz uzay boyutunda ve tek bir zaman boyutunda var olduğunu ileri sürüyor.
Şimdi Japon araştırmacılar Nature’daki bir makaleye göre, holografik prensibin doğru olabileceğinin matematiksel kanıtını sunarak bu problemi çözmeye giriştiler. Holografik prensip kredi kartınızdaki güvenlik çipi gibi, üç boyutlu bir nesneyi tanımlamak için – ki bu evrenimizdeki durumdur – gerekli olan tüm bilgiyi içeren iki boyutlu bir yüzey olduğunu ileri sürüyor.
Özünde, prensip insan veya kuyruklu yıldız gibi bir uzay hacminin tanımını içeren verilerin evrenin bu yassı, “gerçek” versiyonunun bölgesinde saklı olabileceğini iddia ediyor.
Örneğin, bir kara delikte onun içine düşmüş olan tüm nesneler tümüyle yüzey dalgalanmaları içinde kapsanır.
Bu, nesnelerin var oluştaki fiziksel bir nesne yerine data ‘hafızası’ veya parçası olarak saklandığı anlamına gelir.
Daha geniş anlamda, teori tüm evrenin ‘kozmolojik bir ufka yansıtılmış iki boyutlu bir yapı’ olarak görülebileceğini öne sürüyor – veya daha basit terimlerle, içinde yaşadığımıza inandığımız evren 2B alternatif bir evrenin 3B yansımasıdır.
Bir makalede, Japonya’daki Ibaraki Üniversitesinden Yoshifumi Hyakutake bu holografik prensibin matematiksel kanıtını sağlama teşebbüsüyle, bir kara deliğin içsel enerjisini hesapladı.
Buna ek olarak, spesifik bir kara deliğin sınırlarını ve ‘zahiri parçacıkların’ etkilerini keşfetti, sürekli olarak var oluşun içine girip çıktığına inanılan türde bir parçacık.
Ayrı bir raporda, Profesör Hyakutake yerçekimi olmayan alternatif yassı kozmosun içindeki enerjiyi hesapladı.
Şaşırtıcı şekilde, teorik evrenin ve buna uyan kara deliğin sınırlarının bilgisayar hesaplamaları evrenin ikili doğasının kanıtını sağlıyor, ki bazıları buna ‘ikna edici’ kanıt diyor.
Profesör Malcadena, bu iki görünürde benzeşmeyen dünyanın özdeş olduklarının sayısal kanıtının evrenimizin yerçekimsel özelliklerinin bir gün kuantum teorisiyle açıklanabileceği umudunu sağladığını söyledi.
(Çeviri: Saffet Güler)